Topkapı Sarayı, bugünün dünyasında Osmanlı’dan kalan en güzel mirasımızdır. Fatih’in güzeller güzeli İstanbul’a bıraktığı en zarif, en yeşil, en büyülü hediyesidir.
Kendinizi Topkapı’ya bırakırsanız büyüleneceğinize eminim. Surlarla çevrili, kat kat bahçelerden oluşan bi’ açık hava müzesi adeta.
Bahçelerini görmek bile cennet bahçelerini geziyormuşcasına bir his uyandıracaktır içinizde, eminim. Saray zaten iki kıta ve iki denizin birbirine en yaklaştığı yerde, 700.000 metrekare bir alan üzerine kurulu ve Fatih de hakimiyetini bu denizlerin ve karaların birleştiği yerde saray yaptırarak tüm dünyaya göstermiştir.
Sultanahmet’e geldiniz. Topkapı Sarayı’na gireceksiniz. Nereden gireceksiniz? Tabii ki ilk kapısından. Bab-ı Hümayun.
Peki kapının kitabesinde ne yazar: “Bu mübarek kale, Allah’ın rızası ve inayetiyle güvenliği sağlamak amacıyla Sultan Mehmed Han’ın oğlu Sultan Murad Han’ın oğlu karaların padişahı, denizlerin hakanı, iki alemde Allah’ın gölgesi, Doğu’da ve Batı’da Allah’ın yardımcısı, su ve toprağın kahramanı, Konstantiniyye’ nin fatihi, fethin babası Fatih Sultan Mehmed Han’nın emriyle 883 yılının mübarek Ramazan ayında (1478) imar ve inşa eylenmiştir.”
Bab-ı Hümayun kapısının üzerindeki hattın zirvesi olan Müsenna (karşılıklı) yazılardan bahsetmiyorum bile.
Kapının kendisi dahi bir sanat eseri.
Kapıdan girdiniz ve alabildiğine çınar ağaçları ve konser veren yemyeşil papağanlar. Sesleriyle kargalarla yarışıyorlar. Bazen sarayın ulu çınarlarında, bazen Adalet Kulesi’nin saçaklarında, bazen Hagia Irene Kilisesi’nin oyuklarında gözünüze takılacaklardır sevimli yeşil papağanlar. Ve bir tarafınız masmavi boğaz, bir tarafınız yemyeşil bir avlu. İnanın bana bu güzellik çok nadir bulunur ve hemen yanı başımızda💚 Ayasofya dahi ona yaslar heybetini…
Yüzlerce yıllık tarihiyle İstanbul tarihinin ve siluetinin ayrılmaz bir parçası olan Topkapı Sarayı, matematiksel hesaplamalar ışığında elde edilen altın orana göre neredeyse kusursuz bir yapı olarak kabul edildi ve dünyanın en güzel sarayı seçildi.
Topkapı Sarayı’nı ve bahçelerini gördükten sonra buna şaşırmayacaksınız bile. Çünkü güzelin de ötesinde bir saray çizmiştir Fatih. Rumeli Hisarı’nı da kendisinin çizdiği düşünülecek olursa bu, Fatih’in mimar yönünü de gözler önüne seriyor.
Nasıl girebilirim diye bir sorunuz varsa, Müze Kart satın alıp, birçok müzeye ücretsiz girebildiğiniz gibi, Topkapı Sarayı’na da giriş yapabiliyorsunuz. Harem bölümü için extra giriş ücreti ödeniyor. Kendinizi Topkapı’dan mahrum bırakmayın lütfen. Sevgiyle kalın.