Dünyanın her yerinden insanlar ada çayının güçlü, eşsiz lezzetini bilir ve severler.
Bu keskin bitki aynı zamanda ada çayı ve bahçe ada çayı adlarıyla da anılır ve bilimsel adı Salvia officinalis’tir.
Ada çayı, nane ailesinin bir üyesidir ve güçlü tadından dolayı genellikle küçük miktarlarda kullanılır. Bu ailenin diğer üyeleri arasında biberiye, fesleğen ve kekik bulunur. Bu bitkinin tıbbi kullanım tarihi yüzyıllar öncesine dayanmaktadır ve adaçayı, baharat rafınızda bulmayı beklemeyeceğiniz şaşırtıcı faydalar ve besinlerle doludur.
Sağlık;
Ada çayı K vitamini bakımından çok yüksektir ve ayrıca magnezyum, çinko ve bakır gibi hayati mineraller içerir. Antioksidanlar, çevremizdeki hücrelerimize zarar vererek kansere yol açabilecek serbest radikal moleküllerle savaşmaya yardımcı olur. Ada çayı, kanser gibi ciddi sağlık koşulları riskini azaltmaya yardımcı olan diğer birçok antioksidanla birlikte A ve C vitaminlerini içerir. Ayrıca vücutta kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan K vitamini açısından da zengindir.
Ayrıca, bitki maddesinden yapılan başka bir antioksidan türü olan 160’tan fazla polifenol çeşidine sahiptir. Bu yüzden daha düşük kanser riski, hafıza geliştirme ve gelişmiş beyin fonksiyonu gibi faydalarla ilişkilendirilmiştir.
Bir çalışmada her gün iki fincan adaçayı içen gönüllülerin hem antioksidan seviyelerinin arttığı hem de LDL veya “kötü” kolesterolün düştüğü gözlemlenmiş, bu faydaların yanı sıra iyi kolesterol seviyelerinde de her gün artış bulunmuştur.
Ağız sağlığı;
Ada çayının plağı öldürmeye yardımcı olan antimikrobiyal etkileri olduğu gösterilmiştir. Ada çayı bazlı bir gargara kullanan bir çalışma, bu çayın kaviteye neden olan Streptococcus mutans bakterilerini başarıyla öldürdüğünü gösterdi.
Menopoz;
Menopoz sırasında vücut doğal olarak östrojen seviyelerinde bir düşüş yaşar. Bu düşüş, sıcak basması, aşırı terleme, vajinal kuruluk ve sinirlilik gibi yan etkilere neden olur. Ada çayı, bu semptomları azaltmak için geleneksel bir ilaç olarak kullanılmıştır. Bunun ada çayının östrojen benzeri özelliklere sahip olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.