Do Not Disturb : Ayzek ile Bir Gece
Yönetmen & Senaryo: Cem Yılmaz | Oyuncular: Cem Yılmaz, Celal Kadri Kınoğlu, Ahsen Eroğlu, Özge Özberk, Nilperi Şahinkaya, Bülent Şakrak | Türkiye| 1’54 dakika | 2023 | Komedi/Dram
‘’ Madem ben bu seviyedeyim beni de çek çıkar kendi seviyene! ‘’
Evet… Israrla üretmekten vazgeçmeyen bir CMYLMZ işiyle yine Netflix ekranlarındayız. Cem Yılmaz’ın içerisinde olduğu işlerden sanırım beni en son tatmin eden iş Hokkabaz’dı. Sonrasında bir yokuş aşağı durum var. Ne kadar itilse de, desteklense de olmayınca olmaz. Ama egolar der ki ‘’Bu konunun benimle alakası yok. Yönetmen hatası. En iyisi ben yöneteyim.’’
Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece filmi, 29 Eylül 2023’te Netflix’te yayımlanan ‘’BİR NETFLİX FİLMİ’’. Kodları, karakterleri ve gösterişli görüntü dünyası zaten izleyicinin beklentisini karşılamak zorunda artık. Arada bunu da konuşacağız ama öncelikle biz birazcık hikayesinden bahsedelim.
Filmimizin baş kahramanı Ayzek, bu filmdeki ismiyle Metin, daha önce Cem Yılmaz filmlerinden biri olan Karakomik Filmler 2’den tanıdığımız iyi niyetli, hatta saf ve ‘’şaban’’ bir adam. Günümüz dünyasında bu saflık derecesi haliyle onu çeşitli zorbalıklara ve zorluklara maruz bırakıyor.
Karakomik Filmler 2’den hatırlarsanız Ayzek bir vapurda çalışıyordu.
Bu filmde ise vapuru bırakmış, hiçbir şey biriktirememiş, parasız pulsuz kalmış ve annesiyle beraber yaşayan bir adam olmuş çıkmış.
Yani tam bir karaya oturma hikayesi. Ayzek yani Metin, bir sosyal medya fenomeninin berbat ötesi motivasyon konuşmalarına aldanıyor, daha doğrusu onu ciddiye alıyor. Film akışı, Ayzek’in iş ararken en az izlediği motivasyon konuşmaları kadar berbat sayılabilecek bir otelde iş bulmasıyla başlıyor. Görevi gece bekçiliği ya da müdürlüğü emin değilim. Cem Yılmaz Türkiye’de önce bir stand-upçı olarak kimlik bulup, sonrasında oyunculuk, senaristlik ve yönetmenlikle milyar dolarlar kazanan bir birey. Eğer filmdeki ‘’Çetin’’ ‘’Metin’’ esprisini bir gösterisinde kullanıyor olsaydı ve ben o gösteriye min. 2.000TL verip gitmiş olsaydım herhalde çokça sinirlenir ve alkışlarla salonu terkederdim. Arkamdan da bir araba laf yer, tırnak içinde ‘’makara malzemesi’’ olurdum.
Filmin açılış sahnesinde tipik, dağınık bir ergen odası kıvamında odada Ayzek’in bilgisayarından sosyal medya fenomeni Peri’ninmotivasyon konuşmasını izlerken görüyoruz. Anne oğul çekişmesi aslında giriş sahnesi için oldukça kuvvetli ve merak uyandırıcı ancak ne kadar sürdürülebilir onu tartışmalıyız. Ki Cem Yılmaz burada yönetmenliğini konuşturup bu sahneleri sündürmemeyi tercih etmiş. Bravo diyelim mi?
Pandemi dönemine anlamsız ve zamansız değinen film, bu durumu Ayzek’in işten çıkışının üzerinden 2 sene geçmesinden, dişlerini bu sebepten yaptıramamasına kadar yedirmeye çalışmış. Ki bu diş hikayesi zaten yine Aşk Gemisi’nde Issak Washington’un esmer ve kavruk tenine yakışan bembeyaz, parlak beyaz dişlerine karşılık, bir kahramanımsı edayla Ayzek’in eksik dişleriyle gönderme yapıyor.
Bu durum Ayzek’i (yani Metin) kendi ergen odasında Issak Washington’ın posterlerini asmış olması ve telefonunun kapağında yine onun fotoğrafının olmasıyla anlamadıysanız bir de buradan bakın, gördünüz mü? Görmediyseniz görün o zaman der gibi. Karakter filmi yapmak niyetini anlayışla karşılıyorum ancak atmosfer yaratmak kısmında aynı anlayışı gösteremeyeceğim maalesef. Yemyeşil bir dekor gibi tınlayan otelin (belki de gerçektir bilemiyorum) içerisindeki kontrollü ışıklar maalesef görüntü yönetmenini kısıtlıyor gibi geldi bana. Bu da haliyle gerçeklik duygusunu zedelediğinden atmosfer konusunda bence sınıfı geçemiyor. Sınıfta kalıyor demiyorum, sınıfı geçemiyor
Karakter demişken filmin karakterleri oldukça tuhaf. Suhal (Ahsen Eroğlu) hariç. Profesör Bahtiyar (Celal Kadri Kınoğlu), Davut (Bülent Şakrak), Eczacı Saniye (Özge Özberk), Peri (Nilperi Şahinkaya), ha tabi bir de gece mahallede dolaşan keş var. Zaten bu karakterlerin bir araya gelmesiyle sıradan bir gece geçirmek mümkün olamaz.
Filmde karşımızda üçüncü sınıf bir otelde çalışan bir karakter izleyince herkes gibi benim aklıma açıkçası “Anayurt Oteli” gelmedi. Evet kişilik bunalımı, kişiliğini bulmak gibi karakter benzerlikleri olsa da Anayurt Oteli’nde Macit Koper’in canlandırdığı (ki filmin bile üzerinde kalan oyunculuk o.) Zebercet’in kişilik incelemesi Anayurt Oteli filminde o kadar iyi ve sağlıklı, o kadar derinlikli ki kıyaslaması bile Türkiye Sineması için tatsız olur düşüncesindeyim.
Filmin başlangıç zamanlaması güzel. İzleyiciyi bir yere taşıyacak gibi oluyor ancak yönetmenlik anlamında oldukça eksik kalıyor. Bu da filmin ikincisi yarısını oldukça sıkıcı kılıyor. Oyuncular üzerlerine düşenleri fazlasıyla yapmışlar. Lafım yok. Ancak yeter mi bilemiyorum? Ayrıca kadın cinayetleri meselesine değiniyor olması ve net bir şekilde karakter üzerinden buna taviz vermemesi hoşuma gitti. İhtiyacımız olan hareketler olarak yorumladım.
Hiç üzülmeden söyleyebilirim ki Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece filmi doyurucu bir seyir sunmuyor. İzlemek isteyenler pekâlâ aylık parasını çatır çatır ödediği artık olmazsa olmazımız Netflix’den izleyebilir, yorumlarını bizimle paylaşabilirler. İyi seyirler dilerim.