500 yıldan daha fazladır hayatımızda olan kahve çekirdeği, geride bıraktığımız 100 yıl içerisinde her evde kendine yer buldu. Geçtiğimiz 20 yıl içinde ise kahve özellikle şehir yaşamının vazgeçilmezi oldu.
Filtre kahve, damla demleme yöntemlerinden biri ile demlenen kahve çeşididir. Damla demleme yönteminde ise filtre üzerinde bulunan öğütülmüş kahve üzerine yeterli sıcaklıktaki suyun dökülmesidir. Filtre kahvede genellikle orta kalınlıkta çekilmiş kahveler kullanılır. Filtre ve kahvenin arasından süzülen su öğütülmüş çekirdeklerde bulunan aroma ve yağ asitlerini alarak kahveye dönüşür.
Kağıt ya da metal filtrelerin kullanıldığı elektrikli makinelerde yapılabildiği gibi French Press ya da American Press’de de demlenebilir.
Filtre Kahvenin Tarihi
Kahve çekirdeği ve kahve kültürü son 5 asırdır hayatımızda var olmasına rağmen günümüzün vazgeçilmezi olan filtre kahve tarihi çok daha yenidir. 1850 yılından bu yana hayatımızda olan filtre kahve ilk olarak Delforge ve Mayer tarafından geliştirilmiştir. Girişimci olan ikili 1852 senesinde kahvelerin filtrelenmesini ve demlenmesini sağlayan makineyi icat ederek filtre kahveyi bizlere kazandırdılar. Şimdilerde kullanılan kahve makineleri ile ilk icat edilen makinesi ile büyük farklılıklar bulunmasına rağmen bugünkü ekipmanlara öncülük etti.
Bugün kullandığımız filtre kahve demleme ekipmanlarının ataları ise 1908 yılında Alman bir ev hanımı tarafından icat edildi. Bentz kahveyi çok sevmesine rağmen içerken ağzına tortu gelmesinden son derece rahatsız oldu ve bu durumu ortadan kaldırmak için evdeki malzemeler ile yaratıcılığını birleştirdi. Bunun için evinde bulunan pirinç bir tencerenin altına delikler açtı ve sonrasında üzerine kağıt yerleştirerek bugün kullandığımız filtreleme yöntemini icat etmiş oldu.
Takvimler 1929’u gösterdiğinde ise bugün kullandığımız French Press’ler icat edildi. Attilio Calimani Bentz’in tekniğinden de ilham alarak modern french presslerin atasını icat etmeyi başardı.
En Popüler Filtre Kahve Seçenekleri
Filtre kahve çeşitleri kahve çekirdeklerinin üretildikleri bölgelere göre belirlenmektedir. Dünya üzerinde en çok tercih edilen kahve üreticileri ise Afrika, Kenya, Guatemala ve Brezilya’dır.
Afrika çekirdeklerinin aromaları yoğun ve dolgun olmasının yanı sıra aroması ise meyvemsidir. Kenya kahve çekirdeklerinin asit düzeyi yüksek olduğu için keskin bir tada sahiptir. Bu sebeple de sert kahve sevenlerin en çok tercih ettiklerinin başında gelir. Aroması ise turunçgildir. Guatemala kahve çekirdeklerinin asit seviyesi ise düşük olduğu için içimi daha yumuşaktır. Aromalarında ise baharat ya da kakao hissedilir. Son olarak en çok tercih edilenlerden birisi olan Brezilya kahve çekirdeklerinin içimi yumuşak ve aroması ise fındıktır.
Filtre Kahvenin Sağlığa Faydaları
Filtre kahvenin sağlığa faydaları denildiğinde birçok alandaki etkisinden bahsetmek mümkün olmaktadır. Ancak bunlardan yararlanmak için filtre kahvenizi sütsüz ve şekersiz tercih etmeniz gerekir. Günde 3- 4 fincan filtre kahve tüketenlerde karaciğer hastalıkları daha az görülmektedir.
Kahvenin uyarıcı olduğunu bilmeyen yoktur. Kahve tüketiminden 45 dakika sonra beyne ulaşan aktif maddeler dopamin ve noadrenalin salgılanmasına teşvik eder. Bunun sonucunda ise insanların ruh halleri düzelir, refleksler daha hızlı çalışır, hafıza güçlenir ve enerji artar.
Şekersiz ve sütsüz filtre kahve tüketmek metabolizmanın yaklaşık olarak %10 daha hızlı çalışmasını sağlamaktadır. Bu sebeple de kilo vermek isteyenler için spor öncesinde veya sonrasında sıklıkla tüketilecek en iyi içeceklerden biri olmaktadır.
Vücudumuzdaki toksinlerin atılmasında bizlere antioksidan özelliği ile bizlere yardımcı olan kahve aynı zamanda potasyum ve magnezyum mineralleri ile B2, B3 ve B5 vitaminlerini de içerir. Düzenli olarak filtre kahve tüketerek çağımızın en çok rastlanılan hastalıklarından biri olan kalp hastalıklarının riski de düşürülmüş olur. Son olarak idrar söktürücü özelliği de bulunan filtre kahve bu sayede vücutta bulunan zararlı bakterilerin uzaklaştırılmasına da yardımcı olur.