“Özgürlük olmadan mutluluk olmaz. Özgürlüğünüzün peşine düşün. Bedeli size fazla görünse de hiçbir zaman karşılanamaz değildir ve çabalarınıza değecektir.”
Stefan D’Anna
Bu yazıda anlatmak istediğim bireysel veya toplumsal özgürlük değil; ruhun özgürlüğüdür.
Gerçekten özgürlük nedir?
Bence; kendini çok iyi tanıma, anlama ve son nefesine kadar hayallerinin peşinde gidebilme becerisidir. Özgürlük kendini bulma ve cesaretle isteklerinin peşinden gitmektir.
Biz bu dünyada yaşayan müthiş potansiyele sahip en yüksek varlıklarız.
Bizi çizdikleri standart bir insan tipi kalıplarına soktular ya da bu kalıplara sıkıştırmaya çalıştılar. Şöyle olman lazım, böyle konuşman lazım, aman sakın öyle yapma, el alem ne der, ayıplanırsın, dışlanırsın vs. İşte böylece bu kalıpların içine sıkışan insan bu sıkışıklıklarda boğulan, kendi potansiyelini keşfedemeyen, bulamayan silik bireylere dönüştü.
Doğduğunda o masum tertemiz çocuk, ebeveynler başta olmak üzere diğer insanların yönlendirmeleriyle özünden, kendinden çok uzaklaşır. Çoğunlukla ne yaptığını bilmeyen bir ebeveyn/ ebeveynler tarafından bazı durumlara maruz bırakılır.
Sevilmek, onaylanmak için kendi özünden uzaklaşıp çeşitli maskeler takan sonra, o maskelerinden çok sıkılan, hayatta yolunu kaybeden, çoğunlukla karışıklık ve iç sıkıntısında olan ve bunu düzeltebileceği veya nasıl düzeltebileceği hakkında hiçbir fikri olmayan bıkkın, mutsuz insanlara dönüşürüz. Bu hayatımızın sonuna kadar süregider.
Artık bütün bunlara son verme zamanı. İşte değişim-dönüşüm, farkındalık çağı. Dünya bir anlam arayışında; kendini bulup, bulduğu her parçasıyla kendi içinde kendini tam ve bütün hale getirme yolculuğunda… Bu bize sunulmuş muhteşem bir ödüldür.
İnsan en yüksek varlık ve hepimiz eşsiziz.
Bu değişim dönüşümü nasıl başarırız? Bunu ancak tek başımıza başarabiliriz. Bunu kimse bizim için yapamaz. Ama ufak bir tüyo!
‘’Sana verilen lütuflara bak, başkalarınınkine bakarak bir yere varamazsın’’. Ancak kendinize bakarak, kendi içinize dönerek bunu başarabilirsiniz. Cevaplar sizde!
Lütfen kaç yaşında olursanız olun kendinizden vazgeçmeyin. Bu muhteşem ruhunuzu onurlandırın ve bu özelliğinizi değerlendirin. Siz değerlisiniz. Kendinden kendine olan bu yolculukta kendi içinizde kendinizi kendinizle doldurun. Yeteneklerinize sahip çıkın, onları parlatın. İnanın hepimiz muazzam yeteneklerle donatıldık. Sadece farkında değiliz.
Herkesin çabası kendine ve dünyaya yarar sağlayacağı yeteneklerle donatılmıştır.
Tüm bilgi, küçük bir dünya olan içimizde. Bunu fark edin! Kendinizi çok sevin ve onurlandırın.
