Bugün, üzerinden kısa bir süre geçmiş olan depremin ardından kafalarda soru işareti yarattığını bildiğimiz, insanların, yardım etme çabasıyla doğrudan travmaya maruz kalan kişilere nasıl destek olabileceklerini ya da doğrudan olmasa bile afetten ikincil olarak etkilenen kişilere nasıl destek olabilecekleriyle ilgili konuşuyor olacağız. Tabii en kıymetli olan destek psikolojik ilk yardım.
Nedir psikolojik ilk yardım (PİY) ?
Yakın bir zamanda ciddi bir kriz durumuna maruz kalmış stresli insanlar için uygundur, acı çeken ya da desteğe ve yardıma ihtiyaç duyan kişiye sunulan insani ve destekleyici müdahale olarak tanımlanmaktadır. Hem çocuklara hem yetişkinlere uygulanabilir. Kişileri zorlamadan pratik bakım ve destekleri sağlayabiliyor olmak ya da o yolları onlara anlatabiliyor olmak ve bu süreçte insanları konuşmaya zorlamadan dinlemek, onları rahatlatıp sakinleşmelerine yardımcı olmak oldukça kıymetlidir.
Fakat kriz yaşantısı geçiren herkes psikolojik ilk yardıma ihtiyaç duymayabilir ya da bu yardımı istemeyebilir. Peki bu durumda ne yapmalısınız?
Bu gibi durumlarda yardım istemeyen kişileri zorlamayın, sadece destek istediklerinde kolayca ulaşılabilir olun.
Stres altındaki kişilerle ilk temasa geçtiğiniz anda psikolojik ilk yardım sağlayabilirsiniz. Bu yardım genellikle afet sırasında ya da afetten hemen sonra uygulanır. Fakat bu yardım, olayın ne kadar sürdüğüne ve çeşidine göre bazen günlerce ya da haftalarca sunulabilmektedir. Stres altındaki kişilerle iletişim biçimi çok önemlidir. Kriz durumdaki insanlar çok üzgün, kaygılı veya şaşkın olabilir.
Bazı insanlar kriz sırasında meydana gelen şeyler için kendilerini suçlayabilir. Bu süreçte onlara nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Sakin olmak ve anlayış göstermek, stres altındaki insanların kendilerini daha güvende, anlaşılmış, saygı gösterilmiş ve önemsenmiş hissetmelerine yardımcı olur. Etkili iletişim için kelimelerinizin, yüz ifadenizin, göz temasınızın, jestlerinizin, iletişim kurarken oturuşunuz veya ayakta durma biçiminizin farkında olun. Üzgün bir yüz ifadesi, endişeli jest ve mimikler kullanmak travmaya maruz kalmış kişinin psikolojisinde olumsuz bir etki yaratacaktır. Konuşmak için sessiz bir yer bulmaya ve dışarıdan gelebilecek dikkat dağıtıcı şeyleri en aza indirmeye çalışın. Kişinin yanında durun ama aynı zamanda yaşına, cinsiyetine ve kültürüne uygun bir mesafede kalın. Dinlediğinizi bilmelerini sağlayın. Sabırlı ve sakin olun. Kişilerin kendilerini nasıl hissettiklerini ve size anlattıkları kayıp ya da önemli olayları anladığınızı belli edin. Örneğin “Çok üzgünüm, sizin için ne kadar üzücü olduğunu hayal edebiliyorum” diyebilirsiniz. Kişiyi hikâyesini anlatması için zorlamayın. Kimsenin hikâyesini yarıda kesmeyin veya aceleye getirmeyin. En önemlisi de, kişilerin ne yaptıklarını, yapmadıklarını ya da nasıl hissettiklerini yargılamayın.