“…24 Ağustos 1922 de karargâhımızı Akşehir’den Taarruz cephesi gerisinde Şuhut kasabasına getirttik. 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut’tan savaşı idare ettiğimiz ve Kocatepe’nin güney batısındaki çadırlı ordugâha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe’de hazır bulunuyorduk…”
(Mustafa Kemal ATATÜRK, Nutuk)
Tarih 23 Ağustos 1922, herkesin Mustafa Kemal Paşayı Ankara’da sandığı tarihte, Başkomutan akşam saatlerinde Konya’ya, ardından 25 Ağustos tarihinde Akşehir’e Garp Cephesi Komutanlığına geçmiş ve burada emriyle Garp Cephesi Komutanlığı Şuhut’a nakledilmiş. Şuhut ile Kocatepe arasındaki 19 kilometre olan bu yolda Mustafa Kemal Paşa gece karanlık saatlerde atıyla Kocatepe’ye çıkmış. (Üstelik nal sesleri duyulmasın diye atın ayakları havluyla bağlı halde…) 26 Ağustos 1922 günü Saat 05.30’da topçu ateşiyle Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruzu başlatmış.
İşte biz de tarihin bu önemli gününde, Zafer Bayramımızın 101. Yılında, Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Taarruz için son hazırlıklarını yaptığı evde yani Şuhut Atatürk Evi diğer bir adıyla Büyük Taarruz Karargahı’ndayız.
Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu ile dış dünya arasındaki bütün haberleşmenin kesilmesi emrini verdiği, sabahlara kadar arkadaşlarıyla toplantılar yaptığı bu konak günümüzde tarihi bir ev müzesi. Atatürk’ün kaldığı bu ev, iki katlı, cumbalı, avlulu bir köy konağı ve alt katında hole açılan 4 odası, üst katında 1 salon, 4 oda ve bir selamlığı mevcut. Atatürk, bu kattaki cumbalı odada çalışmış ve kısa bir süre dinlenmiş. Büyük Taarruz Karargahı (Atatürk Evi) restorasyon sürecini tamamlar tamamlamaz 2004 yılında ücretsiz olarak ziyaretçilerine kapılarını açmış. 24 – 25 Ağustos 1922 tarihlerinde Başkumandanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Batı Cephesi Komutanlığı ve 1’inci Ordu Komutanlığı’nın birlikte kullanıldığı bu karargah evinin seçilme sebebi ise 23 Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihlerinde meydana gelen Sakarya Meydan Muharebesi ardından 60 bin askerin bu bölgede konuşlandırılarak Kocatepe Bölgesine gece intikal etmeleri ve cepheye en yakın, düşmanın en zor ulaşacağı konumda da Hacı Veli Konağı’nın yer almasıymış. Zafere giden yolda, geçici olarak kullanılan korunulması gereken evler arasında olan bu tarihi müzeyi gezerken duygulanmamak elde değil adeta…
Öyle ki Afyonkarahisar’da her yıl çeşitli etkinliklerle Zafer Haftası kutlanmakta ve kutlamalar 5 gün sürmekte. 25 Ağustos akşamı Kocatepe’de yapılan tören ardından gece saat 23.00’te yurdun her yerinden gelen insanlarla Zafer Yolu’na yürüyüş başlar. 19 kilometrelik bu yolda 8 ayrı noktada dinlenme yeri ve sağlık ekipleri bulunur. Bu kutlu yolda yorulanlar için de otobüsler Kocatepe’ye yola çıkmak için hazır. Zira 19 kilometrenin 8. Kilometresinden sonra yürüyüş tırmanışa dönüşür ve saat 04.00’te binlerce kişi Kocatepe’ye varır. Zafer Yolu’nu tamamlayanlar için 1922 yılında savaş öncesinde askerlerimizin yediği yemek (Buğday çorbası, hoşaf, ekmek…) ikram edilir ve ardından folklor gösterileri başlar. Saat 05.00’te sembolik topçu atışları ardından saat 06.00’da Şuhut’a geri dönüş başlar.
Zafere adım adım giden bu zorlu yolda başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını ve bağımsızlık yolunda destan yazan tüm kahramanları saygı ve minnetle anıyoruz.
“Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise, başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyebilenindir.” -Mustafa Kemal Atatürk